SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L HAYZ

<< 218 >>

باب: الصفرة والكدرة في غير أيام الحيض.

25. Hayız Günleri Dışında Sarı Ve Bulanık Akıntı Görmek

 

حدثنا قتيبة بن سعيد قال: حدثنا إسماعيل، عن أيوب، عن محمد، عن أم عطية قالت :كنا لا نعد الكدرة والصفرة شيئا.

 

[-326-] Ummü Atıyye (r.anha)'dan şöyle nakledilmiştir: "Biz, bulanık ve sarı akıntıyı asla hayız olarak kabul etmezdik."

 

 

AÇIKLAMA:     (Hayız Günleri Dışında Sarı ve Bulanık Akıntı Görmek) İmam Buhârî bu başlıkla, daha önce Aişe (r.anha)'den nakledilen pamuğu bembeyaz görünceye kadar acele etmeyin hadisi ile burada Ümmü Atıyye'den naklettiği hadis arasındaki çelişkiyi gidermiştir. Şöyle ki, Aişe (r.anha)'nin söyledikleri hayız günlerinde görülen sarı ve bulanık akıntı hakkında geçerlidir. Ummü Atiyye'nin söyledikleri ise hayız günleri dışında geçerlidir.

 

(kabul etmezdik) Ümmü Atıyye, bu sözüyle Nebi s.a.v.'in bilgisi dahilinde böyle yaptıklarını belirtmiştir. Böylece hadisi, hükmen merfu’ mertebesine ulaşmıştır.

 

(bulanık ve sarı) Bu sözcükler, kadının irin şeklinde gördüğü sarı rengin ağır bastığı suyu İfade eder.

 

باب: عرق الاستحاضة.

26. Özür Kanı BAB’I

 

حدثنا إبراهيم بن المنذر قال: حدثنا معن قال: حدثني ابن أبي ذئب، عن ابن شهاب، عنعروة، وعن عمرة، عن عائشة زوج النبي صلى الله عليه وسلم: أن أم حبيبة استحضيت سبع سنين، فسألت رسول الله صلى الله عليه وسلم عن ذلك، فأمرها أن تغتسل، فقال: (هذا عرق). فكانت تغتسل لكل صلاة.

 

[-327-] Nebi s.a.v.'in eşi Aişe (r.anha)'den şöyle nakledilmiştir: "Ümmü Habibe yedi yıl özür kanı gördü. Bunun hükmünü Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e sordu. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) de, ona gusül abdesti almasını emretti ve 'Bu, damardan gelen bir kandır' dedi. Ümmü Habibe, her namaz için, gusül abdesti alırdı."

 

 

AÇIKLAMA:     (Ümmü Habibe) Mü'ıninlerin annesi Zeyneb bintü Cahş'ın kız kardeşidir. {ona gusül abdesti almasını emretti) Buradaki emir, mutlak bir emirdir. Dolayısıyla emredilen şeyin tekrarlanmasına delalet etmez. Ancak Ümmü Habibe, belki bir karineye dayanarak kendisinden her namaz için gusül abdesti alması istendiği sonucuna varmıştır. Bu yüzden her namaz için gusül abdesti almıştır. Bu konuda İmam Şafiî şunları söylemiştir: "Nebi s.a.v. ona gusledip namaz kılmasını emretti. Fakat o, her namaz için nafile olarak gu­sül abdesti alıyordu." Leys b. Sa'd da Müslim'deki rivayette aynı görüşü benim­semiştir: "İbn Şihab, Nebi s.a.v.'in ona, her namaz için gusül abdesti almasını emrettiğinden bahsetmedi. Bu, onun kendiliğinden yap­tığı bir şeydi." Çoğunluk da, bu görüştedir. Onlara göre, özür kanı gören bir kadının, her namaz için gusül abdesti almasına gerek yoktur. Ancak kendiliğin­den gusledebilir. Fakat her namaz için abdest alması farzdır. Bu konuda Tahâvî şöyle demiştir: "Ümmü Habîbe'den gelen hadis, Fâtıma bintü Ebî Hubeyş'ten gelen ve her namaz için guslü değil, abdesti farz kılan hadisle neshedilmiştir." Ancak, bu iki hadis arasını, Ümmü Habibe hadisindeki gusül abdesti alma emri­nin nedb (mendub sünnet) ifade ettiğini belirterek cem etmek daha isabetlidir.